Bağışıklık Sistemi Nedir?

  • 23 Ekim 2020

Bağışıklık sistemi, vücudu; bakteri, virüs, parazit ve diğer birçok patojenden gelebilecek saldırılara karşı koruyan hayati bir düzendir. Bu sistem hayatı sağlıklı sürdürebilmeleri açısından insanlar için büyük önem teşkil eder. Sayılan bütün bu tehlikelerin önlenmesinde büyük bir rolü vardır ve olumsuz herhangi bir durumda zayıflayabilen ya da takviyelerle geliştirilebilen bir sistemdir. Yani hayat boyu değişmeden kalmaz.

Bağışıklık Sistemi İnsanın Neresindedir?

Bağışıklık sistemine dâhil olan geniş bir hücre ve doku ağı vardır. Sürekli olarak vücudu istila etme ihtimali olan tehlikeleri aramakta ve tespit ederek onlara karşı saldırıya geçme eğilimindedir.

Bağışıklık sistemi vücuda yayılmış bir hâldedir ve bu sistemde görev alan birçok hücre, organ, protein ve doku bulunmaktadır. Ayrıca hâlihazırda sisteme ait olan ve işlevini yerine getiremeyen dokuları da kendinden temizler ve vücudun hep zinde kalmasına yardımcı olur. Ölü ya da sisteme yabancılaşan hücreler de yine bağışıklık sistemi tarafından taranarak tespit ve imha edilir. Tıpkı bir bilgisayardaki virüs programı gibi çalışır. Tehlike hissettiğinde uyarı verir ve bütün vücudu harekete geçirebilir.

Bu sistem bir patojenle, örneğin bir bakteri, virüs veya parazit ile karşılaşırsa ilk aşamada bir bağışıklık tepkisi oluşturur. Bu tepki vücudun sağlık durumuna, anatomik yapısına ve daha birçok değişkene göre farklılık gösterebilir. Bağışıklık sisteminde yer alan ana karakterler ise daha genel tanımlar içerir.

Beyaz Kan Hücresi

Beyaz kan hücreleri, yani lökositler vücutta kan damarlarında ve damarlara, arterlere paralel olan lenfatik kısımlarda dolanım gerçekleştirirler.

Beyaz kan hücreleri tıpkı bir devriye polisi gibi çalışır ve vücutta dolaşarak sürekli bir patojen tespit taraması yapar. Bir patojen tespit ettiğinde çoğalmaya başlar ve diğer hücre türlerine de tehlikeye karşı çoğalma sinyali gönderirler.

Beyaz kan hücreleri, lenfoid organlar olarak adlandırılan vücudun farklı kısımlarda depolanırlar. Bunlar:

  • Timus: Akciğerler arasında ve boynun hemen altındaki bir bez.
  • Dalak: Kanın filtrelenmesinde yer alan bir organ. Karnın sol üst köşesindedir.
  • Kemik iliği: Kemiklerin merkezinde bulunur ve ayrıca kemik ilikleri kırmızı kan hücreleri üretir.
  • Lenf düğümleri: Vücudun her yerine dağılmışlardır ve lenfatik damarlara bağlanmış küçük bezlerdir.

Bağışıklık Sistemini Etkileyen Faktörler

Her insanın bağışıklık sistemi farklıdır ancak genel bir kural olarak yetişkinlik döneminde daha güçlü hâle gelir. Çünkü vücudun yetişkin hâle gelme sürecinde maruz kaldığı patojen sayısı oldukça fazladır. Ne kadar fazla patojene maruz kalınırsa bağışıklık sistemi de o kadar çok patojeni tanımış ve onlara karşı hazırlıklı duruma gelmiş olur. Bağışıklık geliştirmek, bir patojenin vücuda girdikten sonra bağışıklık sistemi tarafından tanınmış olmasıdır. Yetişkinlere göre daha az patojenle karşılaşmış vücutlara sahip olan gençler ve çocuklar bu yüzden hasta olmaya daha eğilimlilerdir.

Bir antikor, yani herhangi bir hastalığa karşı bağışık hâle gelmiş hücreler üretildikten sonra, vücutta o hastalık sırasında üretilen hücrelerin birer kopyası kalır. Böylece aynı hastalık tekrar ortaya çıktığında tedavi süreci daha hızlı seyreder. Örneğin suçiçeği hastalığını geçirmiş olanların vücutları daha önce bu hastalığa karşı antikor üretmiş olduğundan tekrar hastalanmazlar. Vücutta saklanan suçiçeği antikorları hastalığa karşı hazırlıklılardır. Bu, patojene maruz kaldıktan sonra edinilen bağışıklığa verilebilecek örneklerden biridir. Edinilmiş bağışıklığın dışında insanda doğuştan ve pasif olarak adlandırılan iki bağışıklık türü daha vardır.

Doğuştan Gelen Bağışıklık

Tüm insanlar patojenik istilacılara karşı bir dereceye kadar bağışık hâlde doğarlar. İnsanlarda bağışıklık sistemi, hayvanlarınkine de benzer bir şekilde bağışıklık doğulan ilk günden itibaren dış saldırılara karşı harekete geçme eğilimindedir. Doğuştan gelen bağışıklık durumu, boğaz bölgesinin yanı sıra bağırsaklardaki doku ve mukozalarda da patojenlere karşı kurulmuş ilk savunma hattıdır. Patojen, yani hastalık eğer bu savunma hattını geçmeyi başarabilirse edinilmiş bağışıklık devreye girmek durumundadır.

Pasif Bağışıklık

Bu tür bir bağışıklık başka bir kaynaktan ödünç alınır. Yani koruyuculuk süresi sınırsız değildir. Örneğin bir bebek doğumdan önce plasenta yoluyla ve doğumdan sonra da anne sütünden çeşitli antikorlar alır. Bu pasif bağışıklık insanı yaşamının ilk yıllarında bazı enfeksiyonlara karşı korur.

Aşı bağışıklık sistemini nasıl etkiler?

Aşılar, zayıflatılmış patojenleri bireyi hastalandırmadan antikor üretecek şekilde koruyan önlemlerden biridir. Vücuda antikor üretmesi için enjekte edilir. Artık antikorların kopyalarını bulunduracağı için vücut, aşısı yapılan hastalığa karşı ilerleyen dönemlerde korunmuş olur.

 

Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek ve vücudunuzu dirençli kılmak için Collagen Impack tavsiye edilir. 

Sipariş : https://www.drsammys.com/tr/collagen-impact-likit-kolajen

Daha Fazla Bilgi ve Telefon İle Sipariş: 0(212) 801 89 01